Loading...
Fotoğrafa ulaşmak, yorum yazmak için lütfen tıklayınız.
‘Bakış Çizgisi’
Merhaba Kristal.
Figen Hanımın bu fotoğrafı birçok açıdan başarılı, ancak beni kuvvetli şekilde etkileyen ve her fotoğrafta kolay kolay rastlanmayan yapısı dikkat çektiği için öncelikle bu konuda sohbet edeceğim.
Fotoğrafa baktığımızda çerçeve içerisinde iki insan görüyoruz. Anlatılan Hindistan kültürü olmalı, çünkü giysileri o bölgenin insanlarını hatırlatıyor. Yerel folklor her zaman ilgi çekse de üzerinde konuşmak istediğim konu bu değil, fotoğrafa değer katan farklı bir özelliğini incelemek istiyorum.
Kompozisyonda yer alan, görünür ya da görünmez çizgiler her zaman izleyiciyle bağ kurmanın en güçlü yollarından birisidir. Çizgilerin gittiği yer merak uyandırarak fotoğrafın ilgi çekmesine sebep olurlar. Çizgiler izleyicinin dikkatini istenilen noktaya, anlatılmak istenen duyguya yönlendirme konusunda inanılmaz derecede etkilidir. Çizgiler fotoğrafta derinlik ve üçüncü boyutun hissedilmesini de sağlarlar. Böylesine etkiye sahip olduğu için çizgiler, bilinçli kompozisyonlarda sıkça kullanılan önemli yapı taşlarından birisidir.
Fotoğrafa baktığımızda yakın plandaki modelin, kamerayla baktığı sırada fotoğraf çekildiği için görünmez bir çizgi aracılığıyla doğal olarak izleyiciyle güçlü bir bağ oluşturuyor. Kameraya bakan kişi; net olmasının yanında, dikkat çeken sarı renkli türban/dastar ile güçlü bir ilgi merkezi oluşturmuştur.
Arka planda yer alan modelde her ne kadar netsizlik olsa bile, onun gözlerinin kadrajın sağ alt köşesine odaklanması ve düşünceli hali, seyirciyle çok daha güçlü bağlantı kurulmasının yolunu açmıştır. Burada gözle görülmeyen ama izleyeni çeken hayali bir çizgi vardır. İşte buna ‘Bakış Çizgisi’ denir.
Arka planda kalan modelin görünür çizgisini oluşturan sağ kolun uzanımı, bize göre sol alt köşeye giderek, görünmez bakış çizgisiyle simetri ve üçgen biçimi oluşturmaktadır. Böylece belki öndeki net ve renkli türbana sahip modelden daha güçlü bir bağı fotoğrafı izleyenle kurmaktadır. Bakışın kilitlendiği noktada ne olduğunu izleyici göremediği için, bu haliyle açık bir fotoğraf görüyoruz. Çünkü izleyici modelin ne düşündüğünü kurgulamakta, merak etmekte, kendince yorumlayıp cevap bulmasına sebep olmaktadır.
Arka plandaki modelin görünür ve görünmez çizgilerinin, neredeyse eşit açılarla iki köşeye uzanmaları bir ustalık ve bilinci işaret etmektedir. Çapraz uzanımlar fotoğrafa gerilim ve enerji katmaktadır. Böylece fotoğraf daha ilgi çeker hale bürünmektedir. Çünkü çizgilerin buluştuğu noktalar, her zaman güçlü şekilde dikkat toplarlar. Fotoğrafta bizim bakış açımızla sol alt köşeden giren görünür kol çizgisi ile sağ alt köşeden giren görünmez bakış çizgisinin buluştuğu noktadaki insanın düşünceli hali, izleyici üzerinde güçlü merak ve duygu uyanmasına sebep olmaktadır.
Eğer çizgilerin karakterlerini ve etkilerini daha iyi bilirsek, fotoğraflarımızın gücünü ve anlatımlarını etkili yapabiliriz.
Yatay çizgiler istikrar, denge, güven ve sakinlik yaşatırlar, manzaralarda çokça kullanılırlar.
Dikey çizgiler ise büyüme, görkem, güç, kuvvet ve güveni hissettirmenin anahtarıdır. Kalın dikey çizgiler; gücü ve istikrarı artırır. İnce dikey çizgiler kırılganlık ve zarafet hissedilmesini sağlar.
Ancak yatay ve dikey çizgilerde yerçekimi kuvvetine özen göstermeliyiz, eğri bir ufuk çizgisine sahip deniz manzarası ile yan yatmış bir duvar hiçbir zaman izleyiciye sakinlik yaşatmaz.
Eğriler ise, izleyicinin gözünün çerçeve içinde gezinti yapmasını sağlar, büyük bir derinlik, hareket ve perspektif duygusu yaşatır.
Uzaklaştıkça birbirine yakınlaşan, yol çizgileri gibi yapılar da fotoğrafa derinlik ve hacim kazandırmanın bir başka yoludur.
Bence fotoğraf bilinçli bir başarıyı yansıtmaktadır, selam başarı yolunda yorulmadan koşturanlara gitsin..
Mikdat Besni
