10 votes, average: 5,00 out of 510 votes, average: 5,00 out of 510 votes, average: 5,00 out of 510 votes, average: 5,00 out of 510 votes, average: 5,00 out of 5 (10 kişi puanladı, toplam puan: 5,00)
Puan vermek için giriş yapmalısınız.
Loading...
Fotoğraf © Okan Yılmaz

Fotoğraf ulaşmak, yorum yazmak için tıklayınız.

 

Merhaba,

Fotoğraf da güçlü bir anlatım, iyi kompozisyon bilgisiyle oluşturulur.

Sevgili Okan Yılmaz tam anlamıyla bu unsurları eksiksiz kullanarak hikayesini  bize aktarmış.

Kadrajın  sade temiz olması fotoğrafın anlamını bozan hiç bir unsur bulunmaması  fotoğraf da bütünlük oluşturmuş.

Her ne kadar modelin arkasında bir boşluk  olsa da merdivenler geçmiş yaşanmışlıklar olarak  fotoğrafa daha fazla değer katıyor.

Merdivenlerin oluşturduğu ritim ve tırabzanların diyagonal aktarımı estetik olarak fotoğrafa değer katmış.

Tüm bu unsurların güçlü olması fotoğrafı anlamamıza yardımcı oluyor.

Şimdi Fotoğraf da anlatılmak isteneni anlamaya çalışalım.

Biz insanların ortak değerlerinden birisi de bir daha geri gelmeyecek olan geçmişe duyduğumuz özlemdir. Sımsıkı sarılırız onlara, kimseye bırakmak istemez gibi.

Hangi sosyal statüde olursak olalım, hangi eğitim sürecinden geçmiş olursak olalım; geçmiş bizim üzerimize yapışan ve hep özlem duyduğumuz bir zaman dilimidir. İçinde yaşadığımız iyi-kötüne varsa bize aittir, bizim kararlarımızdır ve bizi biz yapan değerlerdir.

Bu fotoğrafta yer alan yaşlı insanı bu açıdan ele almak isterim. Yaşam ve mekan vurgusu iyi bir şekilde gözler önüne serilmiş. Duvarların ve merdivenlerin eskiliği, yaşlı adamın üzerindeki kıyafetler ve fotoğrafın siyah-beyaz olması gibi vurgular; yaşanmışlığında artık geride kalmaya başladığının en iyi göstergesi olmuş.

Merdiven basamaklarının aşağıya doğru iniyor olması, yaşlı adamın son basamakta oturuyor olması hikayeyi vurgulayan en önemli görsel vurgu olmuştur. Merdiven tırabzanın yönü fotoğrafı anlamaya başladığımız en önemli başlangıç noktası konumundadır.

Neden mi?

Tırabzan yaşlı adamın ardında, yanında ama gelecekte değil! Bu nedenle geleceğe giden süreç yokmuş gibi görünmekte. Tırabzanlara uzanan ve sımsıkı tutunan elleri ise sahip olduğu ve artık yaşamına anlam katan tek değerli anları bırakmak istememesindendir.

Ellerinin, yüzünün, duvarların eskiliği ve eskide kalan tüm değerlerini bu tırabzan ile kendine bağlamış, şimdiki zaman pahasına geçmişe tutunmuş ve hatta geçmişini sırtlanmış bir yaşanmışlığın öyküsüdür.

Yaşamı anlamlandırmanın bir yolu mudur geçmişe tutunmak yoksa geleceğe uzanabilmenin bir köprüsü mü olmalıdır geçmiş?

Bu duyguları bize aktardığın için teşekkürler Okan Yılmaz.

Selam ve saygılarımla.

Adem Karakaya

Adem Karakaya #Masterfototim Editör

Bir yanıt yazın